Pardus Kurumsal 2 Beta 2 Duyuruldu


Bugün, Ozan ÇAĞLAYAN'ın Pardus Geliştiriciler Listesi'nde yaptığı duyuru ile Pardus Kurumsal 2 - Beta 2 sürümü duyuruldu! 

Pardus Kurumsal 2'nin Beta 2 sürümünü indirmek için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz:

İndireceğiniz ISO dosyasını DVD'ye yazabilmek için veya USB belleğe aktarmak için buradaki bilgilerden faydalanabilirsiniz.

PlayOnLinux'tan Haber Var!


Linux kullanan tüm oyunseverlere merhaba.

Bildiğiniz üzere Pardus paket depolarında da yer alan PlayOnLinux; Windows işletim sistemi için hazırlanmış olan bilgisayar oyunlarını Linux'ta, haliyle de bir Linux dağıtımı olan Pardus'ta da oynamamızı sağlayabilen bir arayüz. Arayüz diyorum, çünkü aslında tüm yükü Wine sırtlanırken; PlayOnLinux ise Wine'ın tüm yeteneklerini bize daha anlaşılır bir arayüz ile sunan bir araç. Sizlere PlayOnLinux ile ilgili iki haberim var!

İlki, PlayOnLinux'un yeni sürümü 3.8 geçtiğimiz günlerde duyuruldu ve  PiSi paketini hazırlandım bile. Bu güncellemenin size yansıması için gereken tek şey, Katkı (contrib-2009) deposunun da güncellenmesi olacak. Eli kulağında yani...

PlayOnLinux için hazırlanmış eklentiler, bu yeni sürümle beraber artık öntanımlı olarak geliyorlar. Capture eklentisi, oyun içinden hareketli görüntüler kaydetmemizi sağlıyor ve buna güzel bir örneği buradan izleyebilmek mümkün.

Bahsedeceğim ikinci eklenti ise Wine Import. Wine ile sisteme kurduğunuz uygulamaları ("~/.wine" dizini altında yer alandan bahsediyorum) PlayOnLinux uygulaması altına aktarabilmesi ve düzenlemelerin yapılabilmesini sağlıyor. Advanced Wine Configuration ile seçtiğiniz uygulama için Wine'a ince ayar vermenizi sağlıyor. Eğer ne yaptığınızı bilmiyorsanız, yaptığınız değişiklikleri unutmayın; değişiklikleri geri almanız gerekebilir. Offline PlayOnLinux sayesinde de PlayOnLinux betik deposunda ne var ne yok hepsini bilgisayara indiriyor ve bir sonraki kullanışınızda internete ihtiyaç duymadan size bu betikleri sunuyor. Ancak, bu betiklerin ihtiyaç duyacağı farklı Wine sürümlerini ya da kuracağınız oyunlar için gerekli yamaları indirmek için hâlâ internete ihtiyaç duyacaktır, bunu unutmayın.

İkinci haber ise PlayOnLinux'un henüz resmi olarak desteklemediği diller için bir çalışma başlatmış olması. Bugüne kadar Türkçe de resmi olarak desteklenmeyen diller arasındaydı ve PiSi paketini hazırlarken kendi hazırladığım Türkçe yamayı da pakete dahil ediyordum. Ne zaman ki yeni sürümlerle uyumsuzluğa sebep oluyordu; o zamandan itibaren yamayı paketten çıkartmıştım ve üzerinde uğraşacak zamanı da henüz bulamamıştım. Neyse ki PlayOnLinux'un geliştirici ekibi başlattıkları bir çalışmayla bizi mutlu edecekler ancak kullanıcıların da katkısını bekliyorlar.

Geçtiğimiz günlerde yaptıkları bir duyuruyla yeni dil destekleyeceklerini açıklamışlar ve bunun için de https://translations.launchpad.net/playonlinux adresini yayına almışlardı. Fransızca, Almanca ve İtalyanca gibi dillerin çeviri tamamlanmışken ne yazık ki Türkçe henüz yolun başında. Eğer çevirilere katkıda bulunmak isterseniz buraya tıklayarak hemen sisteme üye olup katkı sağlayabilirsiniz. Yapılan çeviriler sizin de kabul edeceğiniz bir şartla BSD lisansı altına alınıyor.

Son olarak; önümüzdeki günlerde Özgürlükİçin.com E-Dergi'nin Eylül 2010 sayısı duyurulacak ve  bu sayının kapak konusu da "Emülatörler". Hem diğer emülatörler ile ilgili yazıları okuyabilirsiniz, hem de Recep Şerit'in gözünden ikinci kez PlayOnLinux'u tanıyacaksınız.

Ha bir de Pardus 2011'in Alpha sürümü duyurulmuş, gözümüz aydın :)

MacBookPro ve iMac'te Pardus'tan Ses Almak


Bir süredir hem iMac (Mid 2007) hem de MacBookPro (Mid 2009) üzerinde Pardus koşturuyorum (çok da başarılı koşuyorlar, benden söylemesi). rEFIt ile Mac'lere Pardus'u kurduk ama ses kartınızı da tanıtmanın bir yolu yordamı olmalı, öyle değil mi?

Yapacağımız şey aslında basit. Aşağıdaki adımları izleyerek bunu çözümleyebiliyoruz. Ancak baştan uyarıyorum; eğer ne yaptığınızı bilmiyorsanız ya da dağıttığınızı toplayacak kabiliyete sahip değilseniz şimdilik hiç yapmasanız daha iyi olur. Kısa bir süre içerisinde Mac'lere Pardus kurulumu üzerine bir yazı yazmayı düşünüyorum.

  1. Konsol'dan sudo nano /etc/modules.d/alsa komutunu verin.
  2. Parolanızı girin.
  3. Eğer iMac kullanıyorsanız options snd-hda-intel model=imac24 komutunu ekleyin.
  4. Eğer MacBookPro kullanıyorsanız options snd-hda-intel model=mbp3 satırını ekleyin.
  5. CTRL ve X tuşlarına aynı anda basarak yaptığınız değişiklikleri kayıt edin ve sistemi baştan başlatın.
Tabii unutmadan hatırlatmakta fayda var. Pardus Wiki'de MacBookPro'ya Pardus kurulumu üzerine İngilizce bir belge halihazırda bulunmakta.

Kolay gelsin :)

MySpace ve Last.fm Erişime Engellendi!


Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aldığı karar doğrultusunda, binlerce müzik topluluğunun parçalarını yasal yollar çerçevesinde ücretsiz dinleyebildiğimiz MySpace.com ve dünyanın en en çok ziyaret edilen internet radyoları arasında yer alan Last.fm, henüz açıklanmayan gerekçelerden ötürü erişime engellendi!
Farklı DNS adreslerinin kullanılmasıyla bu sayfalara erişebilmek ise mümkün.

İnternet kullanıcıları olarak bir kez daha tebriklerimizi dile getirelim! Her ne kadar gerekçeler henüz açıklanmamış olsa da, tatminkâr gerekçeler olacağına şüpheyle yaklaşıyorum şu an. Geçtiğimiz dönemlerde de bir süre için bile olsa bu duruma düşen internet sayfalarını hatırlıyor musunuz? Blogger, Ekşi Sözlük, Google Groups, Wordpress ve hatırlayamadığımız daha kaçı... Halen erişime engellenenler arasında adı en çok anılanlardan (ama büyük bir çoğunluğumuzun da hâlen farklı yöntemlerle bu engelleri aşabildiği) biri de YouTube. Engellenen -ya da engellenmeye çalışılan- sayfaların hemen hemen hepsi de internet kullanıcılarının birbirleriyle toplu iletişime girebildikleri, kendi düşüncelerini kolaylıkla ve hızlı bir biçimde diğer kullanıcılarla paylaşabildikleri sayfalar. Dünya üzerinde internetin sundukları gelişirken, bizim bu gelişmelere alerjimiz var sanki.

Şimdi oturup MySpace.com ve Last.fm'in ne gibi gerekçelerle erişime engellendiğini öğrenmek için beklemedeyim, bir çok kişi gibi.

Google ile OOXML artık hiç sorun değil


Yazılım dünyasını takip edenler bilirler ki, Microsoft Office 2007 paketleriyle hazırlanan belgeler ön tanımlı olarak *.docx, *.xlsx, *.pptx gibi dosya türleriyle kaydedilir ve Microsoft Office 2007 veya üst sürüm bir ofis paketi kullanmayan bir kullanıcı bu tür dosyaları açmak bir bir takım taklalar atardı. 

Office Open XML olarak adlandırılan bu yeni dosya türüyle ilgili bir takım güvenlik kaygıları olduğundan olumsuz eleştiriler aldı, hatta Özgürlük İçin topluluğu olarak biz de karşı çıkmış ve bu yeni dosya türünün bir ISO standardı olarak kabul görmemesi için üyelerimizi de "OOXML'e Hayır!" çağrımıza katılmaya davet etmiştik.

Linux kullanıcıları olarak kısa bir süre öncesine kadar bu dosya türünde kaydedilmiş belgeleri kullanabilmemiz biraz sancılıyken, 2008'in Ekim ayında duyurulan OpenOffice 3 ile bu belgelere rahatlıkla erişebilme imkânına kavuştuk. Şu an Pardus 2009 Alpha ile OpenOffice 3.1.0 (build 9399) ön tanımlı olarak gelmekte. Peki, herhangi bir sebepten ötürü sisteminizde OpenOffice kurulu değilse ve Office Open XML belgelerine erişemiyorsanız ne yapacaksınız? Tabii ki Google Dökümanlar (Google Docs) kullanacaksınız! (Bütün bu tarih dersi bunun için miydi yani? -Ege)

İnternet sayfası üzerinden kullanılabilen ve işletim sistemlerinden bağımsız olarak çalışabilen bu Google hizmeti artık bu "uyuz" dosya türünü de destekliyor. Bu güzelim Google hizmeti, bir yandan e-postanıza gelen belgeleri herhangi bir ofis paketine ihtiyaç duymaksızın üzerinde değişiklikler yapmanıza ve de başkalarıyla paylaşmanıza olanak sağlarken, bir yandan da belgelerinizi saklayabilmeniz için güzel bir arşiv olabiliyor. Bu hizmetten faydalanabilmek içinse ihtiyacınız olacak tek şey bir Google hesabı.
(Yoksa siz hâlâ...?)

Buram buram OOXML'e çamur atan ve Google reklamı kokan bu yazıyı niye yazdığıma gelince, çevremde hâlâ *.docx belgelerini açamayan ve sinirden saç baş yolan onlarca insan var :) 

Sonuç? Bir tarafta OpenOffice var, öteki tarafta da Google Dökümanlar var. Ve ben hâlâ anlayamıyorum; neden bilgisayarınızı göçertebilecek zararlılar içerebilen ve güvenilmez yöntemlerle dağıtılan Microsoft Office'in korsan ("warez" de denilebilir) sürümleriyle bilgilerinizin güvenliğini baltalıyorsunuz veya bu paketlerin lisanslı sürümlerine yüklü miktarda para akıtıyorsunuz (korsan kullanın demiyorum), özgür yazılım dünyasında bu kadar basit ve kullanışlı alternatifleri varken üstelik?

CeBIT'teydik #08



 

CeBIT'teydik efenim. Standımızda turuncu tişörtlüler gördüğünüz herkes, topluluğumuzun birer üyesi, katkıcısı. Sabırla ve her şeyden önce keyifle anlattık insanlara; Pardus nedir, yenir mi? Onlara Pardus'un ne kadar leziz bir ürün olduğunu ve faydalarını anlattık. Çalışan Disk'lerden ve Kurulan Disk'lerden oluşan 4000 bin cd'miz oldukça kısa sürede tükendi, sömürüldük resmen. Bu beş günlük süre içerisinde aramıza katılamayan Orhan Gültekin'in Çorum'dan bize gönderdiği leblebileri yedik afiyetle.

Bir çok üniversiteden bir çok öğrenci veya yetkiliyle görüştük; bizden okullarına bir ziyaret gerçekleştirip Pardus'u tanıtmamızı istediler. Oldukça sevindik, mutlu olduk. Yüzümüz güldü. Yüzümüzü daha da güldürmek isteyenler, Özgürlükİçin.Com forumlarımızda "Gönüllü Çalışmalar" başlığı altından bize ses verebilirler, elbet yöneticilerimizden biri konu başlığına doğru bir hamle gerçekleştirecektir!

Teşekkür edilecek çok insan var. Ali Işıngör'e, Akın Ömeroğlu'na, Ahmet Aygün'e, Cihan Okyay'a,Seda Akay'a, Uğur Çetin'e, Işıl Poyraz'a, Soner Aktaş'a ve daha adını sayamadığım (malum, fuar dönüşü yorgunluğu var üstümde) tüm arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum.

Yazıma da ufak bir bilgi vererek nokta koyayım. Chip Online, bizim standımıza uğrayarak Soner Aktaş ile ufak bir röportaj yapmışken, ShiftDelete.Net de Erkan Tekman ile röportaj gerçekleştirmiş.

Son olarak, ellerinde fuar alanından çekilmiş fotoğrafları bulunan arkadaşlar bir şekilde bana e-posta ile bu kareleri ulaştırabilirlerse çok çok sevineceğim.

Herkese bir kez daha teşekkür ederim; yorulduk belki de ama çok güzel de vakit geçirdik. Tatlı bir yorgunluk üstümüzdeki...

Varsa bir yorumunuz, sizi şöyle alalım.

İnternet sansürünü aşmanın incelikleri


Geçtiğimiz günlerde web günlüğüme Blogger'a erişebilmek için neler yapılabileceğine dair bir yazı yazmıştım. Sonra, YouTube'a girmek için Windows'un DNS ayarlarını kurcalayan bir uygulamayı soran arkadaşım geldi aklıma.

Valla arkadaşlar, gerek YouTube, gerekse erişimi engellenen başka bir sayfaya erişim için böyle taklalar atmak harbiden yersiz. Bir çok Linux dağıtımında ve Mac OS X'te "/etc/hosts" dosyasında, Windows'ta ise "C:WindowsSystem32driversetchosts" dosyasında ekleyeceğiniz bir kaç satır sayesinde, istediğiniz sayfaya erişebilirsiniz. Yöntemi ise çok çok basit, hadi anlatayım size...

Linux ve Mac OS X kullanıyorsanız, dosya üzerinde değişiklik yapabilmek için yönetici hakları ile dosyaya erişmeniz gerekecektir. Windows XP kullanıyorsanız, yetkilendirmede özellikle bir değişiklik yapılmadığı sürece tüm kullanıcıların erişebilmesi mümkün. Windows Vista'da ise yapacağınız değişiklikleri doğrudan bu dosya üzerine nedense kaydedemedim, birazcık gıcık oldum.

Yapacağınız tüm değişiklikler için, farklı bir dizine dosyanın yedeğini almakta fayda var. Ekleyeceğimiz tüm yeni satırları doğrudan en son satıra kopyalayıp yapıştırmanız yeterli.

Pardus (veya herhangi bir Linux dağıtımı) kullanıyorsanız; değişiklik yapabilmek için "/etc/hosts" dosyasını yönetici haklarıyla açmanız gerekecektir. Bunu iki şekilde yapabiliriz;

  1. Komut Çalıştır (Alt+F2) seçeneğinden kdesu kwrite /etc/hosts komutunu vererek ve ardından yönetici parolanızı girerek.
  2. Konsoldan sudo nano /etc/hosts komutunu vererek bu dosyayı değiştirebilirsiniz.

Mac OS X için Terminal'den sudo su nano /etc/hosts komutu vererek bu dosyayı değiştirebilirsiniz.

Windows XP üzerinde istediğimiz değişiklikleri yapabilmek için, "C:WindowsSystem32driversetc" dizini altındaki "hosts" dosyasını Not Defteri (Notepad) ile açıyoruz.

Eklemek için edineceğimiz adresleri ise ya Google'a soruyorsunuz, ya bu işlerden anlayan bir dostunuza soruyorsunuz ya da benim web günlüğüme arada bir göz atıyorsunuz. YouTube'a erişebilmek için süper bir kaynak bulmuştum. Evet, liste biraz uzun ama kesinlikle sorunsuz bir şekilde YouTube'a erişebiliyorsunuz. Bir süre önce erişime engellenen ve sonra yasağın kalktığı söylenen Blogger'a erişim içinse benim kullandığım dosyanın örneğinden faydalanabilirsiniz. Hem Linux'ta hem de Mac OS X'ta söz konusu dosyayı kaydettiğiniz andan itibaren her yere erişebilirsiniz, ancak Windows'u baştan başlatmayı unutmayın ;) 

Şimdi işim gücüm yoktu da bunları size neden anlattım? Anlattım, çünkü biliyorum ki değer verdiğim bir çok kişi, evlerinde bilgisayarlarına güvenilirliği tartışılmaya açık bir takım yazılımlar kuruyorlar. Ne bileceksiniz, bu yazılımların sisteminize yazar vermeyeceğini, bir zararlı veya KeyLogger olmadığını? Bilemezsiniz. "Amaaaan ne uğraşıcam, tek tıkla hallediyorum işte!" diyenlerin de halini tahmin edebiliyorum; çökmenin eşiğine gelen bilgisayarları, virüsle haşır neşir olmuş dosyaları veya formata ayrılan zamanı.

Ben burada neler yapılabileceğini anlattım, gerekirse bana yorumlardan da ulaşabilirsiniz.

Kolay gelsin.

Linux'ta Windows oyunu oynamak mı? Kolay!


Ben, bir bilgisayar oyuncusuyum (hatta oyungezer diyebilir miyiz buna?). Öte yandan, bir Linux kullanıcısıyım, Pardus katkıcısıyım, özgür yazılım destekçisiyim. Peki, ben bir oyuncuysam ve bir çok oyun Windows işletim sistemleri için çıkıyorsa, ben "oyun oynama" ihtiyacımı nasıl karşılıyorum? 

TransGaming's Cedega, bu soru için belki de en sağlam yanıt olabilirdi, bir zamanlar. Ancak lisansı gereği ücretsiz dağıtılamıyordu. Bir zamanlar oyunlar için yetersiz kalan Wine, oyunlar konusunda oldukça başarılı; dünya genelinde 10 milyondan fazla oyuncunun oynadığı MMORPG'ler arasından Word of Warcraft ve benim zaman buldukça oynadığım Guild Wars, Hack'n Slash ve RPG denince akla gelen ilk oyunlardan ve dünya klasiklerinden Diablo 2, FPS oyuncularının gönüllerinde taht kuran Call of Duty 4 ve benim de çılgınlar gibi oynadığım Team Fortress 2, herkesin bildiği ve en azından bir kere "neyin nesidir bu?" diye oynadığı Counter-Strike ve çıktığı andan itibaren gerçekten olumlu eleştiriler alan Spore. Evet, bunlar Linux üzerinde oynanabilen ve Wine'ın oldukça başarılı bir şekilde çalıştırabildiği oyunlar.

Tabii, bu oyunları kurabileceğiniz, listeleyebileceğiniz ve sizi konsolla olabildiğince az yüz-göz edebilecek ücretsiz ve GPL (Genel kamu Lisansı) altında lisanslanmış bir uygulama, hiç de fena olmaz, öyle değil mi? İşte bu noktada PlayOnLinux'tan bahsedebiliriz. Wine temelli çalışan bu küçük ama marifetli uygulama, her oyun için kendi içinde ayrı bir Wine dizini oluşturarak her oyun için farklı Wine kombinasyonları oluşturabilmenize izin veriyor ve bunları çok kolay bir görsel arayüz ile sizlere sunuyor.

Pardus'ta Türkçe'ye çevrilerek Katkı 2008 deposuna alınan PlayOnLinux'a erişmek için, Paket Yöneticisi'ni açmak ve -katkı deposunun eklenmiş olduğu var sayarsak- "playonlinux" ismiyle aratmak.

Daha detaylı bilgi edinmek için, Özgürlükİçin.Com E-Dergi'mizin altıncı sayısında 53'üncü sayfasına veya sayfamızda yer alan PlayOnLinux tanıtım yazısına bir göz atabilirsiniz.

Herkese bol keyifli oyunlar.

Pardus 2007'den 2008'e Geçiş


Bir süredir web günlüğümde yayınlanmayı bekleyen, gözden kaçmış bir girdiyi en sonunda yayınlıyorum...

Pardus 2007'den Pardus 2008'e geçmek için artık kişisel verilerinizi yedekleyip yeni bir kuruluma gerek kalmadı! 7 Ağustos 2008, Perşembe günü Pardus Geliştirici E-Posta Listesi'nde Faik Uygur tarafından yapılan duyuruyu buraya aktarıyorum.

Selamlar,

2007 ve 2008 arasındaki ciddi alt yapı değişikliklerinden ötürü güncelleme işi bayağı bir zor. Bu iş için bir betik yazmaya çalıştım. Test edebildiğim kadar da ettim. 2007, 2007.1, 2007.2 ve 2007.3 için VirtualBox'larda güncelleme yaptım.

VirtualBox ve Snapshot özelliği olmasa betiği yazmanın da pek bir mümkünatı yoktu aslında :)

Gerçek bir makinede de 3-5 defa geliştirme boyunca test ettim.

Betiği şu adreste bulabilirsiniz:
http://svn.pardus.org.tr/uludag/trunk/pardus-upgrade/pardus-2007-to-2008.py


Çalıştırmak için internet bağlantısı ve Pardus 2008 CD sine ihtiyacınız var.

İki adımda çalışıyor. İlk adım 2008 kernel'ı ve sürücülerini kurduğu adım. Bitince reboot istiyor betik. Daha sonra tekrar çalıştırınca kaldığı yerden devam ediyor.

Geçiş hassas olduğu için herhangi bir anında betiği keserseniz, elinizde kullanılmaz halde bir 2007 sistemi kalabilir :) Disk formatlama yapmadığı için verilerinizde bir kayıp olmayacaktır.

Test etmek isteyenler herhangi bir sorun ile karşılaşırsa ve bildirirse sevinirim.

Teşekkürler,
- Faik


İşte burada! Betiği indirdikten sonra çalıştırmak için konsoldan "python pardus-2007-to-2008.py" komutunu vermemiz yeterli! Duyuruda da belirtildiği gibi, dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, betiği çalıştığı süreçte işlemin hiç bir şekilde kesilmemesi gerektiği. 

Son olarak, konuyla âlâkasız olacak ama üç tane ufak bir duyurum olacak. Birincisi; Özgürlükİçin.Com E-Dergi'nin altıncı sayısı için yazarlarımız en geç 6 Eylül, Cumartesi gününe yazılarını bana [egetun :) gmail.com] e-posta ile ulaştırabilirse çok güzel olur. Tabi, 6 Eylül'e kadar beklemezseniz çok çok daha güzel olur. İkincisi; Pardus 2007'de Pisi Bulma Aracı PisiBUL'u kullanıp da Pardus 2008'de kullanamayanlar için Ekrem Seren'in hazırladığı Porsuk sanırım işinize bir nebze yarayacaktır. Üçüncüsü; Pardus 2008.1 Beta Ekin Meroğlu tarafından Pardus Duyuru Listesi'nde resmen duyuruldu.

Kolay gelsin :)

Özgürlükİçin.com Yeni Yüzüyle Karşınızda!


Merhabalar! 

Özgürlükİçin.Com, geçtiğimiz Çarşamba akşamı yeni arayüzüne kavuştu! Henüz deneme sürecinde olan forumuyla ve katkıcılarıyla beraber özgür yazılım meraklılarına daha iyi bir sayfa sunmak amacıyla yoluna hızla devam ediyor. Takipçilerinin bildiği üzere; Özgürlükİçin.Com, geçtiğimiz yılın Temmuz ayının ilk haftasında kullanıcılarla buluşmuştu. O günden bu güne içeriği git gide zenginleşen Özgürlükİçin.Com, artık göze daha hoş görünen bir temaya kavuştu.
Henüz deneme sürecinde olan Özgürlükİçin.Com forum sayfalarıyla ilgili olarak bazı düşüncelerimi tüm takipçilerimizle paylaşmak istiyorum

Şu an yeni tasarımıyla deneme sürecinde olan Özgürlükİçin.Com ve forum sayfasında bir takım hatalarla ve eksiklerle karşılaşmak mümkün. Karşılaşılan hatalar hızla gideriliyor, eksiklerin ne olduğu biliniyor ve bunlar da yapılacaklar listesine alınmış durumda. Peki, şu an için bu kadar hatanın ve eksiğin olmasında yatan sebepler nedir?

Aslında sebepleri, Özgürlükİçin.Com Listesi'ni [1] takip edenlerce biliniyor ama, burada yer alan bilgileri foruma taşımakta da fayda görüyorum. Forumumuz için, Phpbb, SMF veya türevi başka bir yapı kullanmak yerine Ahmet Aygün, Akın Ömeroğlu, Denis Kürov, Eren Türkay ve Uğur Çetin tarafından Django için yazılmış, çalışan (ilk olmasa bile) tek forum bileşenini kullanmaktayız. Haliyle, eksikleri ve hataları da olacaktır. Bu deneme sürecinde de bu hatalar sizin de bildirimlerinizle gideriliyor, hem de eksikler zaman içerisinde tamamlanıyor.

Özgürlükİçin.Com Listesi'nde [1], forumdaki eksiklerin neler olduğu ve deneme sürecinden çıktığımızda ne gibi özelliklere kavuşmuş olacağımızı Ali Işıngör çok güzel bir şekilde dile getirmişti [2]. Tabii, herkes listeyi takip etmiyor, ben de buradan faydalanarak size durumu kısaca izah edebilirim.

Forum bileşenimizin beni en çok sevindiren özelliği, konu başlıklarının etiketlendirilebilmesi. Bu güzellik, ilerleyen dönemlerde, sorununa forumumuzda çözüm arayan bir kullanıcı için oldukça faydalı bir durum. Örneğin, Compiz Fusion ile ilgili bir sorun bildirecek olan kullanıcı, öncelikle "Compiz" etiketli mesajlarda arama yaparak sorununa daha çabuk erişebilir. Bu özelliğin, basit bir aramada sadece "Compiz" yazarak aratmaktan çok daha faydalı olacağına inanıyorum.

Bir diğer güzellik ise, Haberler, Paketler, Oyun veya İlk Adımlar gibi bölümler altında yer alan yazılara yazılan yorumların doğrudan forumda açılan ilgili konu başlığının altına ikinci ileti olarak düşmesi. Böylelikle, yazılan yorum ayrıca forumda da yazılan bir yazı oluyor ve her iki tarafta da aynı görüşleri ikişer defa yazmak derdinden kurtarıyor. Forum başlıklarını ve etiketlerini RSS ile takip etmenin keyifli olabileceğini de söylemeden geçemeyeceğim.

Forum içerisindeAvatar desteği de elbet ki olacak, ancak bu özellik deneme süreci aşıldıktan sonra kullanılabilir olacak. Kesin olmamakla beraber, ilerleyen dönemlerde kullanıcının tercihine göre seçilebilir temaların da eklenilmesi düşünülüyor. Deneme sürecinde bir çok teknik sorun giderildi ve kalanları da hızla gideriliyor. Bir takım görsel hatalar ise önümüzdeki günlerde giderilmiş olacak ve deneme sürecinden çıktığımızda gerçekten uğraşlara değecek bir Özgürlükİçin.Com sayfasıyla karşılaşacağız...

Hedeflenenler ve şu an kullanılabilir olanları da yazdıktan sonra, kişisel düşüncelerimi de aktarmak isterim. Forum deneme süreciyle açıldığından bu yana, etiketlendirme konusunda beni endişelendiren bazı durumlar oldu. Etiketlendirme için "çözüm arayan bir kullanıcı için oldukça faydalı" dedim ancak, etiketlendirmenin yanlış kullanımı oldukça sorun yaratabilir. Burada söylemek istediğim, forum üyelerimizin etiketlendirme konusunda dikkatli davranmaları gerektiğidir. Örneğin, Tremulous ile ilgili açılan bir konu başlığında, yazıda bahsedilmemesine karşın last.fm, ktorrent veya sağlık etiketlerini seçmek gerçekten de içeriğe yardımcı olacağına içeriği baltalayacaktır. Forumun içeriğinin gelişmesini baltalayacak bir başka sorun ise, konu başlıkları içerisinde çözüm yolunun anlatılması yerine, doğrudan bir bağlantı verilmesidir. Başlık içerisinde verilen bu bağlantıdaki bilgilere, bir başka tarihte de erişilebileceğinin bir garantisinin olmayacağını düşünüyorum. Bu sebeple, kaynakta yer alan bilgilerin temiz bir biçimde forum içeriğine katılması, Özgürlükİçin.Com adına daha da faydalı olacaktır. Tabii, alıntı yapılan bu bilgilerin altına kesinlikle geçerli bir kaynak adresi verilmesini de tercih ederim. Hangi bilgi nereden alınmış, bunu bilmek de güzeldir...

Henüz deneme sürecinde olan forumumuzun yöneticilerinden biri olarak, hem daha önceden yapılan duyuruları bir şekilde tüm forum üyelerine aktardım, hem de kişisel görüşlerimi de dile getirdim. Kişisel görüşlerimin pek de yanlış anlaşılabilecek tarafı olmadığını düşünüyor olsam da, umarım ki yanlış anlaşılmalara sebep olmaz.

Daha iyi hedeflere ulaşmak için,

Özgürlük için,

Yolculuğumuz daha yeni başlıyor...

[1] http://liste.pardus.org.tr/ozgurlukicin/
[2] http://liste.pardus.org.tr/ozgurlukicin/2008-February/002114.html