Pardus Kurumsal 2 Beta 2 Duyuruldu


Bugün, Ozan ÇAĞLAYAN'ın Pardus Geliştiriciler Listesi'nde yaptığı duyuru ile Pardus Kurumsal 2 - Beta 2 sürümü duyuruldu! 

Pardus Kurumsal 2'nin Beta 2 sürümünü indirmek için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz:

İndireceğiniz ISO dosyasını DVD'ye yazabilmek için veya USB belleğe aktarmak için buradaki bilgilerden faydalanabilirsiniz.

PlayOnLinux'tan Haber Var!


Linux kullanan tüm oyunseverlere merhaba.

Bildiğiniz üzere Pardus paket depolarında da yer alan PlayOnLinux; Windows işletim sistemi için hazırlanmış olan bilgisayar oyunlarını Linux'ta, haliyle de bir Linux dağıtımı olan Pardus'ta da oynamamızı sağlayabilen bir arayüz. Arayüz diyorum, çünkü aslında tüm yükü Wine sırtlanırken; PlayOnLinux ise Wine'ın tüm yeteneklerini bize daha anlaşılır bir arayüz ile sunan bir araç. Sizlere PlayOnLinux ile ilgili iki haberim var!

İlki, PlayOnLinux'un yeni sürümü 3.8 geçtiğimiz günlerde duyuruldu ve  PiSi paketini hazırlandım bile. Bu güncellemenin size yansıması için gereken tek şey, Katkı (contrib-2009) deposunun da güncellenmesi olacak. Eli kulağında yani...

PlayOnLinux için hazırlanmış eklentiler, bu yeni sürümle beraber artık öntanımlı olarak geliyorlar. Capture eklentisi, oyun içinden hareketli görüntüler kaydetmemizi sağlıyor ve buna güzel bir örneği buradan izleyebilmek mümkün.

Bahsedeceğim ikinci eklenti ise Wine Import. Wine ile sisteme kurduğunuz uygulamaları ("~/.wine" dizini altında yer alandan bahsediyorum) PlayOnLinux uygulaması altına aktarabilmesi ve düzenlemelerin yapılabilmesini sağlıyor. Advanced Wine Configuration ile seçtiğiniz uygulama için Wine'a ince ayar vermenizi sağlıyor. Eğer ne yaptığınızı bilmiyorsanız, yaptığınız değişiklikleri unutmayın; değişiklikleri geri almanız gerekebilir. Offline PlayOnLinux sayesinde de PlayOnLinux betik deposunda ne var ne yok hepsini bilgisayara indiriyor ve bir sonraki kullanışınızda internete ihtiyaç duymadan size bu betikleri sunuyor. Ancak, bu betiklerin ihtiyaç duyacağı farklı Wine sürümlerini ya da kuracağınız oyunlar için gerekli yamaları indirmek için hâlâ internete ihtiyaç duyacaktır, bunu unutmayın.

İkinci haber ise PlayOnLinux'un henüz resmi olarak desteklemediği diller için bir çalışma başlatmış olması. Bugüne kadar Türkçe de resmi olarak desteklenmeyen diller arasındaydı ve PiSi paketini hazırlarken kendi hazırladığım Türkçe yamayı da pakete dahil ediyordum. Ne zaman ki yeni sürümlerle uyumsuzluğa sebep oluyordu; o zamandan itibaren yamayı paketten çıkartmıştım ve üzerinde uğraşacak zamanı da henüz bulamamıştım. Neyse ki PlayOnLinux'un geliştirici ekibi başlattıkları bir çalışmayla bizi mutlu edecekler ancak kullanıcıların da katkısını bekliyorlar.

Geçtiğimiz günlerde yaptıkları bir duyuruyla yeni dil destekleyeceklerini açıklamışlar ve bunun için de https://translations.launchpad.net/playonlinux adresini yayına almışlardı. Fransızca, Almanca ve İtalyanca gibi dillerin çeviri tamamlanmışken ne yazık ki Türkçe henüz yolun başında. Eğer çevirilere katkıda bulunmak isterseniz buraya tıklayarak hemen sisteme üye olup katkı sağlayabilirsiniz. Yapılan çeviriler sizin de kabul edeceğiniz bir şartla BSD lisansı altına alınıyor.

Son olarak; önümüzdeki günlerde Özgürlükİçin.com E-Dergi'nin Eylül 2010 sayısı duyurulacak ve  bu sayının kapak konusu da "Emülatörler". Hem diğer emülatörler ile ilgili yazıları okuyabilirsiniz, hem de Recep Şerit'in gözünden ikinci kez PlayOnLinux'u tanıyacaksınız.

Ha bir de Pardus 2011'in Alpha sürümü duyurulmuş, gözümüz aydın :)

MacBookPro ve iMac'te Pardus'tan Ses Almak


Bir süredir hem iMac (Mid 2007) hem de MacBookPro (Mid 2009) üzerinde Pardus koşturuyorum (çok da başarılı koşuyorlar, benden söylemesi). rEFIt ile Mac'lere Pardus'u kurduk ama ses kartınızı da tanıtmanın bir yolu yordamı olmalı, öyle değil mi?

Yapacağımız şey aslında basit. Aşağıdaki adımları izleyerek bunu çözümleyebiliyoruz. Ancak baştan uyarıyorum; eğer ne yaptığınızı bilmiyorsanız ya da dağıttığınızı toplayacak kabiliyete sahip değilseniz şimdilik hiç yapmasanız daha iyi olur. Kısa bir süre içerisinde Mac'lere Pardus kurulumu üzerine bir yazı yazmayı düşünüyorum.

  1. Konsol'dan sudo nano /etc/modules.d/alsa komutunu verin.
  2. Parolanızı girin.
  3. Eğer iMac kullanıyorsanız options snd-hda-intel model=imac24 komutunu ekleyin.
  4. Eğer MacBookPro kullanıyorsanız options snd-hda-intel model=mbp3 satırını ekleyin.
  5. CTRL ve X tuşlarına aynı anda basarak yaptığınız değişiklikleri kayıt edin ve sistemi baştan başlatın.
Tabii unutmadan hatırlatmakta fayda var. Pardus Wiki'de MacBookPro'ya Pardus kurulumu üzerine İngilizce bir belge halihazırda bulunmakta.

Kolay gelsin :)

MySpace ve Last.fm Erişime Engellendi!


Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aldığı karar doğrultusunda, binlerce müzik topluluğunun parçalarını yasal yollar çerçevesinde ücretsiz dinleyebildiğimiz MySpace.com ve dünyanın en en çok ziyaret edilen internet radyoları arasında yer alan Last.fm, henüz açıklanmayan gerekçelerden ötürü erişime engellendi!
Farklı DNS adreslerinin kullanılmasıyla bu sayfalara erişebilmek ise mümkün.

İnternet kullanıcıları olarak bir kez daha tebriklerimizi dile getirelim! Her ne kadar gerekçeler henüz açıklanmamış olsa da, tatminkâr gerekçeler olacağına şüpheyle yaklaşıyorum şu an. Geçtiğimiz dönemlerde de bir süre için bile olsa bu duruma düşen internet sayfalarını hatırlıyor musunuz? Blogger, Ekşi Sözlük, Google Groups, Wordpress ve hatırlayamadığımız daha kaçı... Halen erişime engellenenler arasında adı en çok anılanlardan (ama büyük bir çoğunluğumuzun da hâlen farklı yöntemlerle bu engelleri aşabildiği) biri de YouTube. Engellenen -ya da engellenmeye çalışılan- sayfaların hemen hemen hepsi de internet kullanıcılarının birbirleriyle toplu iletişime girebildikleri, kendi düşüncelerini kolaylıkla ve hızlı bir biçimde diğer kullanıcılarla paylaşabildikleri sayfalar. Dünya üzerinde internetin sundukları gelişirken, bizim bu gelişmelere alerjimiz var sanki.

Şimdi oturup MySpace.com ve Last.fm'in ne gibi gerekçelerle erişime engellendiğini öğrenmek için beklemedeyim, bir çok kişi gibi.

Google ile OOXML artık hiç sorun değil


Yazılım dünyasını takip edenler bilirler ki, Microsoft Office 2007 paketleriyle hazırlanan belgeler ön tanımlı olarak *.docx, *.xlsx, *.pptx gibi dosya türleriyle kaydedilir ve Microsoft Office 2007 veya üst sürüm bir ofis paketi kullanmayan bir kullanıcı bu tür dosyaları açmak bir bir takım taklalar atardı. 

Office Open XML olarak adlandırılan bu yeni dosya türüyle ilgili bir takım güvenlik kaygıları olduğundan olumsuz eleştiriler aldı, hatta Özgürlük İçin topluluğu olarak biz de karşı çıkmış ve bu yeni dosya türünün bir ISO standardı olarak kabul görmemesi için üyelerimizi de "OOXML'e Hayır!" çağrımıza katılmaya davet etmiştik.

Linux kullanıcıları olarak kısa bir süre öncesine kadar bu dosya türünde kaydedilmiş belgeleri kullanabilmemiz biraz sancılıyken, 2008'in Ekim ayında duyurulan OpenOffice 3 ile bu belgelere rahatlıkla erişebilme imkânına kavuştuk. Şu an Pardus 2009 Alpha ile OpenOffice 3.1.0 (build 9399) ön tanımlı olarak gelmekte. Peki, herhangi bir sebepten ötürü sisteminizde OpenOffice kurulu değilse ve Office Open XML belgelerine erişemiyorsanız ne yapacaksınız? Tabii ki Google Dökümanlar (Google Docs) kullanacaksınız! (Bütün bu tarih dersi bunun için miydi yani? -Ege)

İnternet sayfası üzerinden kullanılabilen ve işletim sistemlerinden bağımsız olarak çalışabilen bu Google hizmeti artık bu "uyuz" dosya türünü de destekliyor. Bu güzelim Google hizmeti, bir yandan e-postanıza gelen belgeleri herhangi bir ofis paketine ihtiyaç duymaksızın üzerinde değişiklikler yapmanıza ve de başkalarıyla paylaşmanıza olanak sağlarken, bir yandan da belgelerinizi saklayabilmeniz için güzel bir arşiv olabiliyor. Bu hizmetten faydalanabilmek içinse ihtiyacınız olacak tek şey bir Google hesabı.
(Yoksa siz hâlâ...?)

Buram buram OOXML'e çamur atan ve Google reklamı kokan bu yazıyı niye yazdığıma gelince, çevremde hâlâ *.docx belgelerini açamayan ve sinirden saç baş yolan onlarca insan var :) 

Sonuç? Bir tarafta OpenOffice var, öteki tarafta da Google Dökümanlar var. Ve ben hâlâ anlayamıyorum; neden bilgisayarınızı göçertebilecek zararlılar içerebilen ve güvenilmez yöntemlerle dağıtılan Microsoft Office'in korsan ("warez" de denilebilir) sürümleriyle bilgilerinizin güvenliğini baltalıyorsunuz veya bu paketlerin lisanslı sürümlerine yüklü miktarda para akıtıyorsunuz (korsan kullanın demiyorum), özgür yazılım dünyasında bu kadar basit ve kullanışlı alternatifleri varken üstelik?