3ds Max 2013 ve Maya 2013, Öğrenciler İçin Ücretsiz


Autodesk Entertainment Creation Suites 2013

Autodesk Maya, 3ds Max ve daha bir kaç uygulamanın daha 2013 sürümleri aslında Mart'ın son üç gününde duyurulmuştu bile. Ancak henüz öğrenci de olduğum için, bu sürümlerin Autodesk Education Community'de de görünmesini bekledim. An itibariyle aşağıdaki üç uygulamanın da son sürümlerini indirmeniz mümkün.
Elbette değişen tek şey sürüm numarası değil, beraberinde de bir çok yenilik geliyor uygulamalara. Bunları tek tek burada yazmayayım, sürüm notlarından siz okuyuverin.

Eğer hâlâ üniversite öğrencisiyseniz ve okulunuz sizlere *.edu.tr ile biten bir e-posta adresi sağlıyorsa (örneğin @std.yeditepe.edu.tr gibi), Autodesk Education Community sayfasına bu adresinizi kullanarak kayıt olabilir ve Autodesk'e ait bu listede yer alan uygulamalar için 13 ay kadar geçerli olan öğrenci lisansı alabilmeniz mümkün. İnternetten korsan sürümler indireceğinize bu sürümleri gönlünüzce kullanabilirsiniz :)

Eğer hâlâ öğrenci e-posta adresiniz mevcutsa, ne mutlu ki korsan sürümüyle uğraşmanıza gerek kalmayacak.

Öte yandan, size hâlâ Blender'ı önerebilirim. Özgür yazılım felsefesini benimsemiş bir tasarımcı olarak, Blender'ın da oldukça başarılı bir uygulama olduğunu söyleyebilirim.

Google Güvenlik Politikası değişti de ne değişti?


Google, 1 Mart'ta gizlilik politikasında değişikliğe gideceğini önceden belirtmiş ve 1 Mart'ta da yeni politikayı uygulamaya başlamıştı. O andan itibaren tüm Google servislerinden bağını koparmaya çalışan kullanıcıların yorumlarını sık sık görür oldum. Hadi Google'dan korkmaya başladık da, bunu düşünmek için biraz geç kalmadık mı? Google ilk miydi?

Kendi yanıtlarım sırasıyla "geç kaldık" ve "değildi" oldu. Kendimi bildim bileli, e-posta adresime alakasız e-postalar her zaman gelirdi. Yahoo Mail'den Gmail'e geçmemin sebebi de bu istenmeyen e-postaları filtreleyerek gözden uzak tutma konusunda başarılı bulmamdı. Google'ı arama motoru niyetine değil de internet kullanımımın bir parçası haline getirmem böyle başladı. Ardından Google Reader, Google Takvim, Google Belgeler ve Blogger gibi servisler de geldi. Üstüne bir de Android telefona geçtiğimde de Google'ın zombisi oldum.

Peki 1 Mart 2012'de ne değişti? Ancak özetlemem gerekirse durum şu ki; tüm Google servislerinde ortak çerezler (çıtır-çerez değil bu, cookie'lerden bahsediyoruz haliyle) kullanılarak, internet kullanıcıları hakkında veri edinebilmeyi kolaylaştırdılar. İyi mi yapmışlar? Bu kadar insan çığlıklar atıyorsa iyi bir şey olmadığı aşikâr.

Bundan evvel kimse bizim hakkımızda veri edinemiyor muydu ki? Mis gibi de ediniyordu! Ben bir e-posta adresini yeni açıyorsam, o gün içerisinde bir kaç teknoloji-haber siteye kayıt olmuşsam ve sonraki hafta içerisinde beşten fazla spam e-posta buluyorsam, e-posta adresini kullanarak kayıt olduğum tüm siteler benim bilgilerimi çoktan paylaşmışlar, bunu biliyorum. Binlerce e-posta adresinin yer aldığı listeleri satarak cebine para indirenlerin de varlığından haberdarız ki, üniversitede bile rastladım bu işle uğraşan insanlardan. Buradan zaten biliyor olmamız lazımdı; "internet güvenli değil".

İşin içine Facebook, Twitter ve daha bir çoğu girince bu iş oldukça karmaşıklaştı. Açılan bir Facebook hesabının temelli kapatamamak bir yana, bir dönemler sildiğimizi sandığımız fotoğraflar dahi aslında sunuculardan silinmiyordu. Mesela Facebook'ta hesabımızdan çıksak dahil hangi sayfalarda gezindiğimize dair veriler izlenebiliyor. Hatta üye olmasanız dahi bir Facebook sayfsına girerseniz izlenebiliyorsunuz. Sözde bir takım yazılımsal hatalardan dolayı Apple, tüm iPhone kullanıcıların bulunduğu yerleri kendi sunucularında arşivliyordu. Kaldı ki bizler, Foursquare gibi uygulamalarla zaten gönüllü olarak kendimizi orada-burada işaretliyoruz. E daha ne olsun?

Sonuç, interneti eğlence amaçlı da kullanıyorsak, hakkımızda birçok veri çoktan başkalarının elinde. Eğer Facebook, Twitter veya benzeri yeni sosyal medya oyuncaklarıyla haşır neşir olmuşsak, Google'ın bu yeni hareketinden rahatsızlık duymamız pek bir yersiz. Yanlış anlamayın, "adamların bilgileriniz topluyor, ne var bunda?" demiyorum. Bir süre inanın bundan çok rahatsızlık duydum. Ancak vardığım sonuç şu ki; izlenmeden internetten dolaşabilmek pek de mümkün değil. Kullanıcı verileri toplanıyor, değerlendiriliyor, buna göre yeni servisler ortaya çıkıyor. Oradan da veriler toplanıyor, değerlendiriliyor ve bu döngü bu şekilde devam ediyor. Bu toplanan verileri de arada hiç bilmediğim bir yerlere de gidebiliyordur elbet.

Yazdıklarımla kimseye bir iğnelemede bulunmuyorum. Yakın zamanda Yandex ve Yahoo gibi adresleri kullanmaya başlayan arkadaşlarım oldu. Haberlerde adı geçmiyor diye Yahoo'nun da bunları yıllardır yapmadığını, Yandex'in ise önümüzdeki aylarda bu tip haberlerde adının anılmayacağını kim iddia edebilir ki?

Bu yazıyı yayınladıktan sonra paylaşacağım ilk platform Google+, sonrasında Twitter, sonrasında da Facebook olacak. Gerisi siz düşünün artık.

Özgür Yazılımı Seviyoruz, Değil Mi?


Özgür yazılım dediğiniz sadece Linux, Linux dediğiniz de sadece Pardus değildir. Bunu biliyor muydunuz?

Dün, Pardus Geliştirici Listesi'nde Semen CİRİT tarafından yazıldığı üzere; Pardus 2011 sürümü için herhangi bir güncelleme yapılmayacak. Bu, 2011 sürümünün "öldüğü" anlamına geliyor. Elimizde yeni bir sürüm haberi de yok. Bu durumda, "Pardus projesi öldü mü?" sorusu akıllara geliyor ki, bunu da zaman içerisinde göreceğiz.

Proje bu noktaya kadar nasıl geldi ayrı bir konu, ancak ben ayrı bir konudan bahsetmek istiyorum; her şey bitmedi arkadaşlar...

Blender 2.57 Yayınlandı


Blender

Özgür yazılımlar arasında adını sıkça duyduğumuz, başarılı bir üç boyutlu modellendirme ve canlandırma uygulaması olan Blender'ın 2.57 numaralı yeni sürümü geçtiğimiz saatlerde duyuruldu!

Eğer şu ana kadar 2.5 serisi beta sürümlerinden herhangi birini kullanmadıysanız hemen söyleyeyim, karşınızda yenilenmiş bir Blender var. 3ds Max veya Maya gibi alternatifleri gibi arayüzünde koyu tonların kullanılması tercih edilmiş. Bu, bazı kullanıcılar açısından pek hoş karşılanmıyor olsa da, uzun saatler ekran başında olan kullanıcılar için aslında kesinlikle daha iyi; gözlerimiz daha az yorulacaktır.

Blender 2.57 Açılış Ekranı
Blender 2.57 Açılış Ekranı

 

Arayüzü büyük ölçüde değişen Blender'ın klavye ve fare kısayollarını da dilediğimiz gibi değiştirebilmemiz mümkün. Böylelikle, başka uygulamalara alışkanlığımız varsa kısayolları da alıştığımız şekilde değiştirebilmemiz mümkün (ki okulum gereği iki farklı uygulama daha sık kullanan biri olarak söylemeliyim ki bunu tavsiye etmiyorum*).

Blender, aynı zamanda git gide genişleyen bir eklenti sayfasına da sahip ve eklentiler hakkında detaylı bilgiler de edinebiliyorsunuz. 

Blender 2.57, Pardus depolarındaki yerini henüz almadı. Ama kısa bir süre içerisinde depolardaki yerini alacaktır. Bunun haricinde; Linux sürümünün yanı sıra Mac Os X ve Windows sürümleri de bulunan yeni sürümü 32bit ve 64bit seçenekleriyle buradan indirebilirsiniz.

Kaynak: Blender.org

* Yazıda bir yerlerde, kısayolları değiştirebileceğimizden bahsetmiştim. Sizlere tavsiyem, her uygulamayı kendi kısayollarıyla öğrenmeniz olacaktır. Aynı anda AutoCAD, 3ds Max, Maya ve Blender öğrenmeye ve kullanmaya çalışan biri olarak benim tercihim kesinlikle bu yöndedir.

PlayOnLinux 3.8.8 Yayınlandı


Linux kullanan tüm oyunseverlere bir kez daha merhaba. 

PlayOnLinux'un 3.8.8 numaralı son sürümü şu an Pardus 2009 için katkı deposundaki yerini aldı, Pardus 2011 için henüz şu an depolarda yer almıyor. Ancak Pardus 2011 32bit kullanıyorsanız SVN'den kendiniz derleyebilir veya derlenmiş olan paketi bilgisayarınıza indirebilir ve kurabilirsiniz. Pardus 2011 64bit kullanıcıları ise kısa bir süre daha beklemek zorundalar, çünkü Wine henüz 64bit depolarındaki yerini almadı (az sabır!).

Pardus 2011 i686 depolarında şu an için Wine'ın 1.3.11 sürümü bulunuyor ve kısa bir süre içerisinde 1.3.12 sürümü de depodaki yerini alacaktır. Yeni sürüm ile birlikte gelen hata düzeltmelerine bakıldığında bir çok sorunun giderildiğini görüyoruz. Aynı şekilde, PlayOnLinux'a son zamanlar oldukça fazla yenilik geldi ve içeriği de güncelleşti. Call of Duty: Black OpsDragon Age: OriginsLara Croft and the Guardian of LightMafia IIStar Wars: The Force Unleashed gibi oyunlar PlayOnLinux'un desteklediği oyunlar listesine girerken, listedeki daha bir çok oyunun kurulum betiği ise elden geçirildi. Böylelikle, doğrudan Linux için geliştirilen bilgisayar oyunlarının sayısı diğer platformlara göre az olsa da, PlayOnLinux sayesinde oyun zevkimizden mahrum kalmıyoruz :)